0850 303 9 777|Şubelerimiz
Gürcistan
Gürcistan


Pek çok insanın hayalidir dünyayı gezmek; farklı ülkeler, farklı coğrafyalar, farklı renkler ve insanlar görmek. Oysa bazen yan sokağı merak etmemişizdir. Mahallemizi, semtimizi, şehrimizi bile yeterince görmemişiz, tanımamışızdır. Belki de hemen yanımızdakini görmeyi, keşfetmeyi akıl edememişizdir.

Önce çevremizi merak ederek başlar her şey ve dünyayı gezmeye başlamak için bir adım yeter. Türkiye’nin sınır komşusu, Karadeniz ülkesi Gürcistan’a gitmek çok kolay. Hem başka bir kültürün izlerini ve yaşamını tanımak, hem mutfağından, müzik ve dansına paylaşılan ortak değerleri görüp heyecanlanmak Gürcistan’a özel bir deneyim.
 
Kaynak : Shutterstock

Tiflis

Kura Nehri kıyısında bulunan Gürcistan’ın başkenti Tiflis önemli ticaret yolları üzerinde oluşu; Asya ve Avrupa arasında bir geçit yeri niteliği taşıması sebebiyle bölge için daima önemli bir kent olur.

Tarihi kentin, M.Ö. 5. yy’da İberya Kralı I. Vahtang tarafından kurulduğu söylenir. Söylenceye göre kralın bu kararı almasında bugün Tiflis’de hala faal olan sülfürik su kaynaklarının varlığı önemli rol oynamıştır.

Tarihi boyunca Gürcü hakimiyetinin yanı sıra Pers, Roma, Bizans, İran, Arap, Selçuklu, Moğol, Safevi, Osmanlı ve nihayet Rus hakimiyetine tanıklık eden kentin sokakları bu kültürel zenginliğin izlerini taşır.

Tiflis’te Ortaçağ mimarisinden ultra modern mimariye pek çok farklı dönemin izlerini taşıyan mimari yapılar görmek mümkündür.

Şehir merkezi, kentin en önemli caddesi, Rustaveli Caddesi’nin de başlagıç noktasını teşkil eden Özgürlük Meydanı’dır.

Tiflis’in tarihi bölgesine tepeden bakan ve genel görünüme hakim olan ilk yapı Narikala Kalesi’dir. Şehri gezmeye Narikala’dan başlamadıysanız, gözlerinizi sık sık her an gelip görmeye davet edercesine gururla bekleyen kaleye çevirmekten kendinizi alamazsınız. Yürümek zor gelirse Rike Park’tan teleferiğe binerek kaleye ulaşmak mümkündür.

Tarihi Bölge’de Abonatubani sülfürlü su hamamları, hamam kültürüne alışkın olanlar için tanıdık bir görüntü oluşturur. Alışık olmayanlar için anılara Tiflis’den bir iz katmanın eğlenceli ve sıcak bir yoludur. Güzel, süslü balkonlarıyla eski Tiflis evleri şehre gönül vermenize vesile olur.  Hemen yakınlarda Sololaki Tepesi’nde yirmi metrelik Kartlis Deda ( Gürcülerin Annesi) anıtı, bir elinde dostlara vaat edilen bir tas şarap, diğer elinde düşmanları tehdit eden kılıcıyla ülkenin ulusal karakterini sembolize eder.

Kura Nehri üzerinde yer alan Barış Köprüsü, köprünün bir ayağında yer alan Rike Park ve üzerinde bulunan Konser ve Sergi Salonu şehrin modern yüzüne çarpıcı birer örnektir. Kura Nehri’nin diğer yakasında yer alan, mantar biçimiyle resmi işlemlerin yapılabildiği Tiflis Kamu Hizmetleri Binası da yine farklı ve modern bir görünüm sunar.

Bit pazarı sevenlerin mutlaka görmeyi isteyeceği Kura Nehri kıyısındaki Dry Bridge pazarı, Tiflis Opera ve Bale Binası, Sameba Katedrali, harika saat kulesiyle Gabriadze Kukla Tiyatrosu, şehrin en güzel noktalarından birkaçını oluşturur ama kuşkusuz tadı çıkarılacak daha pek çok şey vardır. Nefis Gürcü yemek ve içecekleriyle donatılmış masalar ve Tiflis’in renkli eğlence dünyası bunlar arasında ilk akla gelenler olur.

Daha fazla...

Kaynak : Shutterstock

Batum

Güneybatı Gürcistan’da bir Karadeniz kıyı kenti olan Batum, Türkiye’nin Sarp sınır kapısına çok kısa bir mesafede bulunuyor. Öyle ki kimi Karadeniz yolcuları, uçak bileti alırken Batum Uluslararası Havalimanı’nda sonlanan uçuşları tercih edebiliyor. Ne de olsa kimlik kartı ile giriş çıkış yapılabilinen bir ülke, Gürcistan. Hem güzel bir Batum gezisi yaşama şansı da işin cabası...

Batum Gürcistan’ın Acara Özerk Bölgesi sınırları içinde ve bölgenin başkenti... Önemli bir liman ve turizm kenti. Türkiye’nin coşkun nehri Çoruh, Gürcistan topraklarına girdikten sonra Batum’un güneyinde Karadeniz’e dökülüyor. Çoruh’un – Gürcüce’de Chorokhi - güneyinde bulunan Gonio (Gönye) Kalesi, Batum’un önemli tarihi alanlarından birini teşkil ediyor. Kalenin geçmişi Roma İmparatorluğu’na, M.Ö. 3.- 4. yy’a dek uzanıyor. İsa Peygamber’in on iki havarisinden biri olan Mathias’ın bu tarihi kalede gömülü olduğuna inanılıyor.

Batum, eski ve yeninin bir arada yer aldığı bir şehir ve bu özellikle şehrin mimarisinde yansımasını buluyor. Son yıllarda yapılan yüksek ve modern binalar, oteller göz alıcı bir görünüm yaratıyor. Piazza Batumi gibi turistik ve eğlenceli meydanları, kilometrelerce uzanan güzel sahil bulvarı, plajları, casinoları, çocuklar için akvaryum ve hayvanat bahçesi de bulunan 6 Mayıs Parkı ve parkta yer alan yunuslarla gösteri merkezi Dolphinarium ile Batum eğlenceli bir kent. Liman’dan Anuria Dağı’na tırmanan Argo teleferiği de hem doyulmaz bir şehir manzarası, hem yine  eğlence vadediyor. Dünyanın en büyük ve zengin botanik bahçelerinden biri de Batum’un kuzeyinde yer alıyor.

Şehrin iki noktası var ki görmeye değer... Dans eden fıskiyeler,  özellikle geceleri renklendiriyor. Liman civarında Ali ve Nino Anıtı ise Ali adlı müslüman bir gençle, Nino adlı bir Gürcü Prenses’in aşkını simgeliyor. Tamara Kvesitadze tarafından yaratılan sekiz metrelik hareketli iki dev heykel metal disklerden oluşuyor ve birbirlerine doğru yaklaşıyor; gün içinde bir an kavuşan aşıklar, birbirinin içinden geçerek diğerini ardında bırakıyor. Dünyanın en romantik heykellerinden biri... Heykelin esin kaynağı öykü, Azerbaycanlı yazar Kurban Said’in kaleminden roman halinde yayımlanmış.

Batum, öylesine yakın ve görmeye değer ki Karadeniz seyahati planlayıp Batum’u dahil etmemek adeta imkansız.
 

Daha fazla...

Kaynak : Shutterstock Tiflis'te Gürcistan Bayrağı
Kaynak : Shutterstock Kazbegi Bölgesi
Kaynak : Shutterstock Gürcistan Sınırları İçinde Çoruh Nehri

Coğrafi ve Siyasi Bilgi

Bir Kafkasya ülkesi olan Gürcistan, resmi adıyla Gürcistan Cumhuriyeti ve Gürcüce söylenişiyle Sakartvelo, Karadeniz’e kıyısı bulunan ülkelerden biridir. Ülkenin kara sınırlarını, kuzeyde Rusya, doğuda Rusya ve Azerbaycan, güneyde batıdan doğuya doğru Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan sınırı oluşturur. Gürcistan sınırları içinde etnik olarak ayrılmış üç bölge bulunur: Karadeniz’in kuzey kıyısında Abhazya, güney Karadeniz kıyısında Ajaria ve ülkenin orta kuzey sınırında Güney Osetya.

Gürcistan dağlık bir bölgede yer alır. Ülkenin kuzey sınırında Kuzey Kafkas Sıradağları bulunur. En yüksek dağ, 5068 metre yükseklikle Şara Dağı’dır. Rustaveli, Tetnuld ve Uşba da Kuzey Kafkasların parçası olan önemli zirvelerdir. Puşkin ve Lermontov’un şiirlerine konu olan volkanik Kazbek Dağı da Gürcistan’da yer alır. Orta Gürcistan’da Kartli veya Kartalinian adı verilen düzlük bulunur. Ülkenin güney sınırlarını da adeta Güney Kafkaslar çizer.

Türkiye’den doğup Gürcistan’ı geçerek Hazar’a dökülen Kura Nehri, yine Türkiye’den doğarak Batum’da Karadeniz’e dökülen Çoruh, Gürcistan’da Kafkaslardan doğarak Karadeniz’e dökülen Rioni Nehri en önemli akarsulardır.

Ülkenin önemli bir bölümü ormanlar, el değmemiş doğa ile kaplıdır. Gürcistan aynı zamanda buzullar ülkesi olarak tanınır.

Gürcistan yönetim şeklini üniter demokratik cumhuriyet olarak tanımlamaktadır. Ülkenin başında bir Cumhurbaşkanı bulunmakta, yürütmeden sorumlu bir hükümet ve dört yılda bir seçimleri yenilenen parlamento görev yapmaktadır. 

Gürcistan halkının büyük çoğunluğu Ortodoks Hristiyan’dır ve Gürcü halkına özgü Gürcü Alfabesi kullanılmaktadır.

Ülkenin başkenti Tiflis, para birimi Lari’dir.
 

Kaynak : Shutterstock Batum'da Elinde Altın Postla Medea Heykeli
Kaynak : Shutterstock Tarihi Ananuri Kalesi Süslemeleri
Kaynak : Shutterstock Moskova'da Gürcü General Bagration Heykeli
Kaynak : Shutterstock Joseph Stalin

Tarihi Bilgi

Gürcistan’da yerleşimin Paleolitik Çağa dek geriye uzandığı biliniyor. M.Ö. 11. yy’dan itibaren Asur ve Urartu kayıtlarında bugünkü Gürcistan topraklarında yaşayan halklara dair kayıtlara rastlanır. Gürcistan’ın batısında yer alan ve zenginliğiyle tanınan Kolhis Bölgesi’nin Antik Yunan’da tanındığını Altın Post efsanesine konu olmasından bilmekteyiz. Benzer şekilde Antik Dönem’de Kolhis’in doğusunda İberya’nın yükselişi yaşanır. M. Ö. 66’da Gürcistan Roma İmparatorluğu’nun egemenlik alanına girer.

M.S. 330’da bölge halkı hristiyanlığı benimserken yaşadıkları topraklar, Bizans İmparatorluğu ile İran’ın Sasani İmaparatorluğu’nun sürekli olarak bir çekişme alanıdır. Karadeniz kıyısında Lazica adı verilen bölge Bizans’a, İberya ise İran yönetimine bağlıdır. M.S. 654’de yeni bir aktör ortaya çıkar. İslam orduları Tiflis’de bir emirlik kurmuştur.

9. yy. sonlarına doğru Tao’da I. Ashot, Bagration hanedanının temellerini atar ve varislerinden III. Bagrat Gürcistan’ı tek bir krallık haline getirmeyi başarır.

Gürcistan’ın Altın Çağı 1184-1213 arasında hüküm süren Kraliçe Tamara zamanında yaşanır ve bu güzel dönem, yalnız Gürcistan’ı değil Anadolu, Mısır ve Ortadoğu’yu tehdit eden Moğol akınları ile sona erer.

Osmanlı İmparatorluğu’nun güçlenmesi ve İstanbul’un ele geçirilmesinin ardından Gürcistan yine Osmanlı ile Safevi hükümdarlarının egemenlik sağlama yarışına sahne olur. Gürcüler 18. Yy’da Rusların koruyuculuğunu arar ve nihayetinde 1864’e dek Gürcistan’ın belli başlı bölgeleri Rus Çarları tarafından Rusya topraklarına katılarak Bagratid Hanedanı’na son verilir ancak Bagration sülalesi Rusya’da seçkin sınıfa mensup bir aile olarak varlığını sürdürür. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda bir Osmanlı şehri olan Batum da Rus toprağı haline gelir.

Birinci Dünya Savaşı sonunda kısa bir süre bağımsızlığını ilan eden Gürcistan, Gürcü Bolşevik  liderler Grigory Konstantinoviç Ordzhonikidze ve Ioseb Ciguşvili – ki Ciguşvili daha sonra Joseph Stalin adıyla Sovyetler Birliği Komünist Parti Genel Sekreteri olarak Sovyetler Birliği’ni demir yumrukla yönetecektir. – liderliğinde Sovyet rejimine dahil edilir.

Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecine girmesiyle Nisan 1991’de Gürcistan bağımsızlığını ilan eder. Başkan seçilen Gamsakhurdia 1992’de bir askeri darbe ile devrilir ve yerine bir vakitler Sovyet rejiminin güçlü adamlarından biri olan Edvard Şvardnadze geçer. Aynı dönemlerde Gürcistan sınırları içinde bulunan Güney Osetya ve Abhazya’da milliyetçi ve ayrılıkçı hareketler ve Gürcistan’la mücadele başlar. 1995’de yeni bir anayasa kabul edilir ve Şvardnadze geniş yetkilerle başkanlık koltuğuna oturur. Onu 2003’de “Gül Devrimi” adı verilen barışçı bir eylemle Saakaşvili koltuğundan eder ve kısa süre sonra da kendisi Başkan seçilir.

Güney Osetya’nın bağımsızlık talebi 2008’de Rusların da askeri olarak dahil olduğu bir savaşın başlamasına neden olur. Rusya askerlerini daha sonra çekse de Abhazya ve Güney Osetya’nın egemenliğini tanıyarak Gürcistan’ın ayrılıkçı hareketlere destek verdiği suçlamalarına temel oluşturur.

2013 yılından itibaren Başkan’ın geniş yetkileri alınarak hükümet başkanı Başbakan yürütmenin başı kabul edilir.

Kaynak : Shutterstock Ananuri Kalesi Gürcü Alfabesi ile Kazınmış Taş
Kaynak : Shutterstock Gürcü Ulusal Kostümü ile bir Dansçı
Kaynak : Shutterstock Tiflis Opera Binası

Kültür/Sanat/Mimari

Gürcüler 5.yy’dan itibaren geliştirildiği düşünülen ve dillerine özgü 33 harflik özel bir alfabe kullanır. Bu özgün alfabe dünyadaki 14 bağımsız alfabeden biridir. Ülkede resmi dil Gürcüce’dir. Ancak bağımsızlık iddiasında bulunan Abhazya ve Güney Osetya’da Abhazca ve Osetçe de konuşulur.

Gürcü müziği ve folklorik dansı ülke kültüründe önemli bir yere sahip olmakla kalmaz, bu kültürün dünyada tanınmasında en etkili araçlardan biridir. Gürcü çok sesli (Polifonik) müziği, 2001 yılından bu yana, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Varlıklar listesinin bir parçasıdır. Çok sevilen Kafkas Dansları icra edilirken, erkek dansçılar büyük bir enerji ve coşku yayar; kadın dansçılar zarafetleriyle büyüler.

Gürcü edebiyatının klasiği, Kaplan Postunda Şövalye adlı epik şiirin yaratıcısı Şota Rustaveli bir 12. yy şairidir. İlia Çavçavadze, Akaki Tsereteli, Vaja Pşavela, Aleksandre Kazbegi, Miheil Cavahişvili, Otar Çiladze Gürcü edebiyatının en büyük isimlerinden birkaçıdır.

Gürcistan bale alanında dünya çapında isimlere sahiptir. Bu isimlerden Gürcü asıllı George Balanchine, 1904-1983 yılları arasında yaşamış klasik bale alanında efsanevi bir koreograf olarak bilinir. Sovyetler Birliği vatandaşı olan Balanchine, hayatını ve çalışmalarını ABD’de tamamlar. Vakhtang Çabukyani de en önemli bale dansçılarından ve koreograflarından biri olarak tanınır. Nino Ananiashvili tüm zamanların en iyi balerinlerinden, uluslararası saygınlığa sahip bir isimdir.

Gürcistan’da tiyatro geleneği uzun yıllar ötesine dayanır. Dünyanın en güzel tiyatro binalarından biri 1896’da yapımı tamamlanan Tiflis Opera Binası’dır. Bina ilk olarak 1851’de inşa edilir ancak yanarak tahrip olur. 1896 tarihli yeni bina, mimarisi ve iç dekorasyonu ile dikkati çeker; bale, opera ve konser prova ve performanslarına sahne olur.

Gürcistan mimaride Doğu ile Batı arasında geçiş noktalarından biri olmanın etkilerini taşır. Hristiyanlığı benimseyen ilk ülkelerden biri olan Gürcistan’da dikkat çekici, görkemli dini yapılar vücuda getirilmiştir. UNESCO Dünya Mirası listesinin parçası olan Gelati Manastırı, Jvari Kutsal Haç Kilisesi, Svetitskhoveli Katedrali ve Samtavro Manastırı bu dinsel yapılardan bazılarıdır. Rus ve Polonyalı iki mimarın elinden çıkmış olan Tiflis Rustaveli Caddesi Tiyatro Binası gibi farklı mimari anlayışlarının da Gürcistan’da yer bulduğunu gösteren eserler mevcuttur. Gürcistan’da Tiflis Konser Salonu ve Adalet Sarayı gibi şaşırtıcı ultra modern binalar görmek de mümkündür.

Simon Kldiashvili Gürcü mimarisinin en önemli isimlerinden biridir. George Chakhava, Zurab Jalaghania ile beraber tasarımını yaptıkları, modern mimari örneği Gürcistan Bankası Merkez Binası ile Sovyetler Birliği Dönemi’nde devlet ödülüne layık görülmüş; değerli Gürcü mimarlarındandır.
 

Kaynak : Shutterstock Kafkas Dağları'nda Hiking
Spor
Gürcistan’da sevilen sporlar futbol, basketbol, güreş ve geleneksel bir Gürcü sporu olan Lelo’ya benzerliği sayesinde popüler olduğu tahmin edilen rugby’dir. Güreş de tarihsel olarak sevilen geleneksel sporlardan biri olarak hala popülerliğini sürdürmektedir.

Gürcistan’ın dünya çapında tanınan sporcularının başında NBA’de basketbol oynayan Zaza Paçulia gelir. Futbol kariyeri sırasında Trabzonspor’da top koşturan ve teknik direktörlük yapan Şota Arveladze Türkiye’de yakından tanınan bir Gürcü spor adamıdır.

Coğrafi özellikleri ve başta yüksek dağları sayesinde Gürcistan, hiking, bisiklet, rafting, binicilik gibi açıkhava aktiviteleri için çekici bir rota teşkil eder.
 

Kaynak : Shutterstock Gudari'de Gece Snowboard Kaynak : Shutterstock Gudari Kayak Merkezi
Kayak
Dağlarla kaplı bu güzel ülkenin kayak ve kış sporları için popülerliğinin giderek yükselmesi, kayak ve snowboard tesislerinin ilgi görmesi doğaldır.

Tiflis’e yakın, kayağa yeni başlayanların tercihi Bakuriani, aile olarak tatil yapmaya uygun tesislere sahiptir. Gudauri ise daha fazla heyecan arayanların tercih ettiği bir merkezdir.

Svaneti’de Hatsvali ve Tenduri olarak iki ayrı kayak merkezi bulunur. Kayak zevkine doyumsuz manzaraların eşlik ettiği merkezlerdir, bunlar.

Goderdzi ise Ajara Bölgesi’nde, kasımdan nisana dek kayak yapılabilecek nispeten yeni bir kayak merkezidir.
 

Mutfak

Türk mutfağı ile ağız tadı olarak çok uzak düşmeyen Gürcü mutfağı, tüm dünyada tanınan ve bilinen lezzetlere hayat vermiş. Bunlardan bazıları aşağıda sıralanmıştır:
 

Haçapuri (Khachapuri)
Kelime olarak peynirli ekmek anlamına gelen haçapuri, Gürcü pizzası olarak da biliniyor. Bölgelere göre farklı görünümlerde olabiliyor. İmeretyan haçapurisi peynirli börek benzeri, yuvarlak yapılıp dilim dilim servis ediliyor. Adjara Bölgesi’nde ise hamura kayık biçimi verilip, fırından çıkarılmadan hemen önce ortasına göz şeklinde yumurta kırılıyor. Görünümü pideyi andıran haçapurinin kenarlarına taptaze tereyağ sürülerek servis ediliyor.
 

Hinkal (Khinkali)
Gürcistan’ın ulusal yemeği olarak tanımlanan hinkal, mantı benzeri etle doldurulmuş ve özel şekil verilerek bohça şeklinde katlanmış haşlanmış hamur parçalarından oluşuyor. Hinkal pişerken et, lezzetli suyunu saldığı için bohçanın ucundan elle tutup tersinden ısırılarak yeniyor. Böylece nefis et suyu ziyan olmuyor. Gürcistan’ın en tanınmış ve sevilen lezzeti...
 

Mtsvadi
Bir çeşit şiş kebap olan mtsvadi, domuz veya dana eti ile yapılbiliyor. Gürcü mtsvadi’sinin sırrı asma odunu üzerinde pişirilmesi ve defne yapraklarının yanı sıra üzerine nar suyu sıkılarak tatlandırılması...
 

Mkhali veya Pkhali
Dövülmüş ceviz, sarımsak ve çeşitli otlarla karıştırılarak top haline getirilmiş; kıyılmış lahana, patlıcan, ıspanak gibi sebzelerden yapılan, et içermeyen Gürcü yemeği.
 

Shotis Puri
Daha çok Paskalya gibi özel günlerde, doğumgünü, düğün gibi kutlamalarda ve tandır adı verilen yer ocaklarının duvarlarına yapıştırılarak pişirilen kayık şeklinde Gürcü ekmeği...
 

Satsivi
Özel cevizli sos, baharat ve sarımsakla tatlandırılmış tavuk veya hindi etinden yapılıyor.

Harço Çorbası
Gürcistan’a özgü çorbalardan Harço pirinç, kuşbaşı et ve baharatla yapılıyor. Üzerine görünümü maydanoza benzer ama tadı epey farklı olan taze kişniş yaprakları serpilerek servis ediliyor.
 

Sulguni Peyniri
Gürcü peynirlerinden Sulguni, Batum civarına özgü, inek sütünden yapılma tuzsuz köy peyniridir.
 

Tkemali Sosu
Gürcistan’ın ünlü ekşi sosu. Daha çok kırmızı veya sarı erikten yapılan ve çeşitli baharatlarla ve sarımsakla tatlandırılan bu sos, ızgara et ve tavuk yemekleri ile çok iyi gider. Bir çeşit Gürcü ketçabı olarak da bilinir.
 

Şarap
Gürcistan tam bir şarap ülkesidir. Gürcüler ülkelerini şarabın ilk üretildiği yer, şarabın beşiği olarak tanımlar ve bu iddialarını destekleyen bilimsel çalışmalar da mevcuttur. Şarap üretim geleneği binlerce yıl gerisine dayanan ülkede, 500 civarında endemik üzüm tipi bulunur. Nüfusu dört milyonu bulmayan ülkede yıllık 150 milyon litre şarap üretimi yapılır. Üzümün çekirdekleri ve kabuğuyla beraber çömlek türü kaplarla toprak altında bırakılması yoluyla şarap üretme tekniği ‘Qvevri, UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras listesine alınmıştır. 

Şarap Gürcülerin gururudur ve ikram etmekten de büyük zevk alırlar.
 

Kaynak : Shutterstock Tuşeti Milli Parkı Kaynak : Shutterstock Tuşeti'nin Yolları Kaynak : Shutterstock Tuşeti'de Atlar Kaynak : Shutterstock Omala Ziyaretçi Merkezi Kaynak : Shutterstock Tuşeti Doğal Yaşamı Kaynak : Shutterstock Dartlo Köyü Kaynak : Shutterstock Savunma Kulesi Kaynak : Shutterstock Tuşeti'de Khati
Tuşeti (Tusheti)

Tuşeti, Gürcistan’ın kuzeydoğu’sunda Rusya’nın Dağıstan ve Çeçenya bölge sınırlarının hemen yanı başında, dünyanın en büyüleyici gezi rotalarından biri. Gürcistan Parlamentosu’nun kararı uyarınca koruma altında olan Tuşeti’ye ulaşmanın yegane yolu 2850 metre yükseklikteki Abano Geçidi. Üstelik geçit kışın kapanıyor. Ancak Haziran ayı ile Ekim arasında Tusheti’ye ulaşmak mümkün.





Tuşeti yolları oldukça ürkütücü; dünyanın en tehlikeli yolu olarak anıldığı da oluyor. Kakheti Bölgesi Zemo Alvani köyünden dört çeker otomobiller kiralanarak ulaşım sağlanabiliyor ancak yöreyi iyi bilmeyenlerin sürücü koltuğuna oturması tavsiye edilmiyor.








Dört çekerler köylere ulaştırsa da görmek istenen noktalara bağlı olarak yolun bir kısmında yürümek veya at sırtında seyahat etmek gerekebiliyor.








Omala'da bulunan Ziyaretçi Merkezi’nden yola çıkarak rotası, zorluk derecesi önceden tanımlanmış turist gezi rotalarından birini tercih etmek mümkün. Tuşeti’de hiking ve trekking başta gelmek üzere at binme, dağ bisikleti, kuş gözlemi gibi aktiviteleri doyulmaz manzaralar eşliğinde gerçekleştirilebiliyor.





 



Dağların doyulmaz güzelliği, insan eliyle yıpratılmamış doğal ortamda olmanın verdiği haz, geleneksel köylerde sade ve sıcak insanların yaşam tarzı ve alışkanlıkları, taze peynir ve köy yemekleri Tusheti gezisini unutulmaz kılıyor.







Tuşeti köylerinin en ilginç özelliklerinden biri Ortaçağ’dan kalma, sığınma ve gözetleme işlevi gören kuleler. Yukarı Omalo köyü üstünde Keselo adı verilen bir grup kule bulunuyor. Kulelerden biri Etnoğrafya Müzesi olarak düzenlenmiş. Dartlo köyü de kulelerle kaydadeğer bir manzara sunuyor. Dartlo Köyü’ne tepeden bakan Kvavlo, en güzel köylerden Shenaqo, her adımda nehirler, şelaler, ormanlık alanlar ...







Yöredeki köy evlerinin işlemeli balkonları dikkat çekici. Bu güzel balkonlardan birinden görülen Ortaçağ kulesi...










Tuşeti Ortodoks olmakla beraber çevrede  pagan geleneğinden gelen ve khati adı verilen (çoğulu khatebi) küçük taş tapınaklar görmek mümkün. Üzerlerine yerleştirilen, kurban edilmiş keçi ve koç boynuzları ile korunan khatebilere kadınların yaklaşması yasak.


Kaynak : Shutterstock Tuşeti Çayırları
Önce Güvenlik
Hava durumunu iyi takip etmek ve donanımlı olmak Tusheti'de güvenli bir gezi geçirmenin önde gelen şartı.
 

Kaynak : Shutterstock Park Rike ve Tiflis Konser Salonu Kaynak : Shutterstock Mtatsimanda Eğlence Parkı
Eğlence
Gürcistan, gün geçtikçe belirgin bir şekilde bir eğlence merkezi niteliği kazanıyor. Gürcü mutfağının lezzetlerinin sergilendiği restoranlar, klüpler, geleneksel şarap mahzenleri, casinolar, pub ve barlar, ülkede her gün bir öncekinden daha fazla yer bulmaya devam ediyor. Özellikle Tiflis’te elektronik müzik sevenler, clubbing ve parti kültürü yayılıyor. Bassiani, Elektrowerk, Mtkvarze, Khidi, Tivi gibi klüpler bu kültürün takipçilerinin çok tercih ettikleri mekanlardan bazıları ...

Kültürel, sanatsal ve gastronomik etkinlik ve festivaller de Gürcistan sosyal yaşamının bir parçası... Tüp benzeri iki bloktan oluşan yeni Tiflis Konser Salonu ve Sergi Salonu ilginç mimarisiyle kültürel faaliyetlere verilen önemin bir göstergesi gibi görünüyor.

Tiflis’in eğlenceli yerlerinden biri Mtatsimanda Eğlence Parkı. Çocuklar için bir peri masalı atmosferi yaratmayı hedeflemiş olan bu güzel parkta bir de büyük dönme dolap bulunuyor.

Tiflis’de peri masalı görünümüne sahip bir ilginç yapı da Rezo Gabriadze Marionette Tiyatrosu yanında yer alan saat kulesi. Saat başı kuklaları izlemek küçük büyük herkes için eğlenceli... Tiyatro, bir kültür kenti olan Tiflis’in pek çok kültür merkezinden birisi. Hemen yakında Kafe Gabriadze de vakit geçirmek için güzel bir mekan.
 

Tbilisoba
Ekim ayının ilk haftasında Tiflis şehrinde yapılan Tbilisoba, 1979’dan bu yana gerçekleştirilen bir festival. Kutlamanın merkezinde geçmişten geleceğe Tiflis şehri bulunuyor. Açık hava konserleri, geleneksel dans ve müzik, Gürcü mutfağı ve çeşitli kültür olayları ile bezeli festival Tiflis’in tarihi bölgesinde yapılıyor.
 

Tiflis Peynir Festivali
Tiflis’te gerçekleştirilen peynir  festivali, ülkenin pek çok peynir üreticisini tüketicilerle bir araya getirir. Dambali Khacho gibi Gürcistan’ın az bulunur, değerli peynirlerini burada bulmak mümkün olur. Dambali Khacho UNESCO Kültürel Miras listesinin bir parçasıdır. Peynir yapımı atölyeleri de zaman zaman festivale eşlik eder.

Festivalin güncel yer ve zamanı internet yoluyla takip edilmelidir.